Birlik Parkı Yargıda

19 mart 2012  http://ankara.spo.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1288:birlik-park-halkndr-yok-edilemez&catid=basn-acklamalar&Itemid=71

Birlik Parkı Halkındır Yok Edilemez!

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ANKARA ŞUBESİ‘NDEN
BASINA VE KAMUOYUNA

100.Yıl İşçi Bloklarının İmar Planı, 1982 yılında İmar ve İskan Bakanlığı‘nca onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Bu plan doğrultusunda, yasa gereği kamuya terk edilmesi gereken Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kapsamındaki açık ve yeşil alanların, kamusal tesis alanlarının bedelsiz olarak kamuya terk edilmesi plan notları ile düzenlenmiştir.
Belediyelerin ihmali ve göz yumması sonucunda; “yeşil alanlar, genel otoparklar, yollar, eğitim ve diğer hizmet alanları kamu eline geçmeden ve teknik altyapı gerçekleşmeden iskan izni verilemez” biçimindeki düzenleme tam olarak yerine getirilmemiş, kamuya bedelsiz terk edilmesi gereken alanlar, bölgenin yapılaşması tamamlanmasına, iskan ruhsatları verilmesine rağmen şahıs mülkü olarak tutulmuştur. Dolayısıyla, plan notu gereğince kamuya bedelsiz terk edilmesi gereken ‘‘Kamusal Kullanım Alanları‘‘nın şahısların mülkiyetinde kalması, geçen zaman içinde bu alanların kamulaştırılmasına ilişkin de çalışma yapılmaması nedeniyle, bu alanlarda kalan kadastro parsellerinde yapılaşma talebinin oluşması gündeme getirilmiştir.

İmar Planlarının hazırlanış süreçlerinde, planlama alanına ilişkin, sosyal, demografik, doğal, bilimsel ve teknik verilerin değerlendirilmesi sonucunda, planlama alanlarının kullanım kararları, yapılaşma koşulları, sosyal ve teknik donatı alanları, türleri ve büyüklükleri, ihtiyaç duyulan açık ve yeşil alanlar belirlenir. Bu anlamda İmar Yasası ve ilgili Yönetmeliklerinde, imar planları yapım süreçlerinde kamuya ayrılacak alanlara ilişkin herhangi bir kısıt koyulmamış, yapılan planlama sonucunda kamuya terki gereken alanların toplam alanın % 40‘ını aşması durumunda aradaki farkın kamulaştırılması öngörülmüştür.

100. Yıl İşçi Blokları çevresinde de planlama süreci tamamlanmış, kullanım kararları ve yoğunlukları, yaşayacak nüfusa göre kamuya ayrılması gereken alanlar planlarda belirlenmiştir. Bu planlar gereğince, “Birlik Parkı” alanı da kamuya kazandırılması zorunlu olan bir alan niteliği taşımaktadır. Bu alanda var olan ve zaman içinde el değiştirmesine de göz yumulmuş olan parsellere yönelik, bilimsel, etik ve hukuksal olarak tartışmalı biçimde plan değişikliği yapılarak yeni yapılaşma hakları tanımlanmıştır.

Belediyelerin imar planlarında tanımlanan notlara aykırı uygulamaya göz yummuş olması ve üzerine düşen görevi zamanında yapmaması nedeniyle, mülkiyet sahipleri açısından oluşan kişisel hak kaybı, mahallede yaşayanların yeşil alan kullanım hakkını elinden alarak düzeltilemez.

‘‘Birlik Parkı‘‘ alanında, Ankara Büyükşehir Belediyesi “kişisel hakları korumak” adına toplumun genel haklarını yok sayan uygulamalarla alanı yapılaşmaya açmaya çalışmaktadır. Belediyelerin kendi ihmal ve hatalarının bedeli 100. Yıl halkına, Ankara halkına, topluma ödetilmeye çalışılmaktadır.

17.06.2011 tarihinde aldığı belediye meclis kararı ile ‘‘Birlik Parkı‘‘ alanını Ticari Rekreasyon alanına, yani özelleştirilmiş, kamuya açık olmayan ve yapılaşma içeren parklara dönüştürerek sorunu üzerinden atmaya çalışan Ankara Büyükşehir Belediyesi, şimdi de; 29.11.2011 tarihli kararı ile de alanı 2,5 Emsalli Ticaret ve Konut alanı olarak planlayarak, aslen kamuya kazandırılması gereken yeşil alanda büyük ve haksız bir rant oluşturmaya çalışmaktadır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi benzer durumlarda sıkça yaptığı gibi, bir yandan karşılaştığı sorunun bedelini halka ödetmeye ve çocukların oyun alanını bozarak rant elde etmeye çalışmaktadır.

Şehir Plancıları Odası, Anayasadan ve TMMOB mevzuatından kaynaklanan yetkisi ve mesleki sorumlulukla kamu yararına açıkça aykırı bu uygulamaları yakından takip etmektedir. ‘‘Birlik Parkını‘‘ halktan kopartan ve özelleştirerek yapılaştırmaya çalışan ilk karar Odamız tarafından yargıya taşınmış olup dava sürmektedir. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından aynı alana ilişkin alınmış olan 29.11.2011 tarihli, bölgeyi konut ve ticaret yapılaşmasına açmayı ve çocukların oyun alanından, yaşlıların dinlenme parkından büyük rant elde etmeyi düşleyenlerin bu girişimi de Pazartesi günü yargıya taşınmış olacaktır.

TMMOB Şehir Plancıları Odası, yeşil alandan rant elde etmeye yönelik girişimlere, çocukların oyun alanlarından, yaşlıların dinlenme alanlarından rant elde etmeye yönelik hukuksuzluklara karşı, toplumun haklarını korumak için mücadelesini geçmişte olduğu gibi gelecekte de kararlı biçimde sürdürecektir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından, usulsüz uygulamaları deşifre edildiği, rant aktarma girişimleri yargı kararlarıyla durdurulduğu için hırçınlaşan ve basın aracılığıyla hakaretler yağdıran Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı‘nı, kararın altına imza atan belediye yetkililerini ve meclis üyelerini hukuka ve kamu yararına uygun hareket etmeye, enerjilerini Birlik Parkı‘nı topluma kazandırmak için kullanmaya davet ediyoruz.

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ANKARA ŞUBESİ

  • YÜRÜTMEYİ DURDURMA
    TALEPLİDİR

    ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

    DAVACI : TMMOB Şehir Plancıları Odası (Ankara Şubesi)

    DAVALI : Ankara Büyükşehir Belediyesi

    DAVA KONUSU : Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.06.2011 gün ve 1791 sayılı kararı ile onaylanan, “Çankaya İlçesi Karakusunlar Kadastro 7490 ve 7492 parsellerde 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği”nin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına takiben iptaline karar verilmesi talebidir.

    BİLDİRİM TARİHİ : Dava konusu plan 06.07.2011 tarihinden itibaren 1 ay süre ile Ankara Büyükşehir Belediye’sinin ilan askı panosunda ilan edilmiş olup son ilan tarihinden itibaren 60 gün içerisinde işbu davamız açılmaktadır.

    DAVA AÇMA EHLİYETİ YÖNÜNDEN AÇIKLAMALARIMIZ

    Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası, Anayasa’nın 135. Maddesi ile 6235 ve 3458 sayılı yasalara göre kurulan TMMOB’ye bağlı, kamu kurumu niteliğinde, tüzel kişiliği haiz bir meslek örgütü olup, alanına ilişkin tek meslek odasıdır.

    Anayasa, Kanun ve Oda yönetmeliklerinde belirtildiği gibi Şehir Plancıları Odası, mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları yapmakla yükümlüdür.

    TMMOB Şehir Plancıları Odası ilgili bakanlık, kamu kurumları, belediyeler ve diğer kuruluş ve makamlarla ilişki içerisinde ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesi, kent planlarının şehircilik esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması için; yazışma, görüşme girişimleriyle düzeltilmesini başaramadığı hatalı plan, karar ve uygulamaları yargıya götürmekte, yargı yoluyla bu çabalarını sürdürmektedir.

    TMMOB Şehir Plancıları Odası, kurulduğu günden bu yana, kanunlara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırı olan plan ve uygulamalara karşı mücadelesi çerçevesinde gerektiğinde yasal süreçleri de izleyerek görevini yerine getirmekle yükümlüdür ve somut davayı da bu nedenle açmaktadır.

    Odamızın dava açma ehliyetinin varlığına ilişkin Danıştay kararları artık istikrar kazanmış olup son dönemde özellikle Danıştay İDDGK’nun E. 2010/2026, K. 2010/1474 sayılı kararında bir kez daha vurgulanarak bu husustaki tüm tereddütler giderilmiştir.

    ESAS YÖNÜNDEN GEREKÇELERİMİZ

    Dava konusu Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.06.2011 gün ve 1791 sayılı kararı ile onaylanan, “Çankaya İlçesi Karakusunlar Kadastro 7490 ve 7492 parsellerde 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği” incelendiğinde;

    • Alana ilişkin ilk imar planı Bakanlıkça 28.01.1982 yılında onaylanmıştır.
    • İmar Heyetinin 27.04.1982 gün ve 221 nolu kararı ile 74950 nolu parselasyon planı onaylanmıştır.
    • 109.339 m² yüzölçümlü 7490 sayılı parselin 16.084 m²’sinin DOP, 34.710 m² ‘sinin bedelsiz terk olarak ayrıldıktan sonra 58545 m²’si diğer imar ada/parsellere tahsis edilmiştir.
    • 130.946 m² yüzölçümlü 7492 sayılı parselin 20.856 m²’sinin DOP, 40.381 m² ‘sinin bedelsiz terk olarak ayrıldıktan sonra 69.709 m²’si diğer imar ada/parsellere tahsis edilmiştir.
    • Sonrasında 74950 nolu parselasyon planının bir kısmı 81127 nolu parselasyon planı ile değişmiştir.
    • 74950 nolu parselasyon planı notlarından “ Yeşil alanlar, genel otoparklar, yollar, eğitim ve diğer hizmet alanları kamu eline geçmeden ve teknik altyapı gerçekleşmeden iskan izni verilemez” hükmüne açılan dava sonucu “iskan verilmesi“ yönünde karar verilmiştir.
    Kamuya bedelsiz terki öngörülen alanların plan notuna göre terki yapılmayarak donatı alanlarında kalan kadastro parsellerine 2. kez imar hakkı talep edildiği plan teklifi 11.03.2009/678 sayılı Ankara Büyükşehir Belediye meclisi kararı ile onaylanmıştır.
    • Plan teklifi ile mülk sahiplerine 27446 ada 1 nolu parsele isabet eden sağlık kurumu Alanı ile güneyindeki Çocuk Bahçesi Alanından oluşan 8924 m² yüzölçümlü E:1.80 yoğunluklu konut alanı ayrıldığı, fiziki imkansızlıklara rağmen taleplerinin mümkün olduğu ölçüde karşılanmış olduğu anlaşılmaktadır.
    • Söz konusu plana mülk sahipleri tarafından “planlama alanı içerisinde rantı daha yüksek olan başka yerden yer verilmesi ve daha fazla imar hakkı verilmesi” gerekçesiyle itiraz edilmiş, itirazın reddine karşı açılan dava süre aşımı nedeniyle reddedilmiştir.
    • Bu davanın reddi üzerine bu kez mülk sahipleri tarafından belediye aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açılmıştır.
    • Bunun üzerine bu kez söz konusu parsellerin yeniden düzenlenmesi gündeme gelmiştir.
    • Mülk sahibi tarafından 7490 sayılı parselin yüzölçümünün 34.710 m² olarak görüldüğü ancak bedelsiz terk gerçekleştirildiği şu anki büyüklüğünün 26472 m² olduğu, 7492 sayılı parselin yüzölçümünün 40.381 m² olarak görüldüğü ancak bedelsiz terk gerçekleştirildiği şu anki büyüklüğünün 30.797 m² olduğu, toplamda 57.269 m² maliklere aittir.
    • Malikler tarafından yapılan plan teklifi; ilgili kurum görüşü alınmadan ilkokul alanının tamamının ve ilkokul yanındaki donatı alanlarının kentsel çalışma alanına dönüştürülmesi, kentsel çalışma alanına bölgenin emsalinde yüksek emsal verilmesi,kentsel çalışma alanı içinde residance konut yer alabileceğinin belirlenmesinin bölgeye ek nüfus getirmesi, SKT alanının emsalinin 0.50’den 1.5 ye çıkartılması, özel sağlık, özel eğitim ve kreş alanının hem kadastro parseli dışında ayrılmış olması hem de parktan oluşturulmasının imar mevzuatına, şehircilik ilke ve esaslarına uygun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, nedeniyle alternatif bir plan hazırlanmıştır.
    • 57.269 m² yüzölçümlü 7490 ve 7492 sayılı parsellerin %40 DOP kesilerek arta kalan yaklaşık 34.361 m² faydalı alan oluşturmak üzere söz konusu parseller içerisinde kavşak alanı, yol, mevcut park; çocuk bahçesi alanlarının ticari rekreasyona dönüştürüldüğü, ticari rekreasyon alanlarında yapılaşma koşullarının E:0.15, H:2 kat olarak belirlenen plan teklifinin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.06.2011 gün ve 1791 sayılı kararı ile onaylanmıştır.
    Dava konusu Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.06.2011 gün ve 1791 sayılı kararı ile onaylanan dava konusu plan değişikliği

    ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ’NİN SAYILI KARARI İLE ONAYLANAN, “ÇANKAYA İLÇESİ KARAKUSUNLAR KADASTRO 7490 VE 7492 PARSELLERDE 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ” İMAR KANUNUNA VE İLGİLİ YÖNETMELİKLERİNE AYKIRIDIR.

    a. Dava konusu plan değişikliği “alana özel” bir değişiklik niteliği taşıdığından, mevzuata tanımlanan içeriğe ve kamu yararına açıkça aykırıdır.

    Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin Birinci Bölümünde “Tanımlar” başlığı altında yer alan 3. maddesinde dava konusu plan değişikliklerinin temel konuları olan “Nazım İmar Planı” ve “ Plan Değişikliği” kavramlarının tanımlarına yer verilmektedir.

    “Plan Değişikliği: Plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemeleridir.”

    Yukarıda yer verilen tanımdan da görüleceği üzere, plan değişiklikleri ancak “teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte” ve “kamu yararının zorunlu kılması halinde” yapılabilecek düzenlemelerdir. Yapılan değişikliği yukarıda yer verilen tanımdaki iki temel ilke ile çelişmektedir. Kişiye özel yapılmıştır, kamu yararının zorunlu kılması söz konusu değildir. Plan değişikliği ile planda öngörülmüş olan donatı dengesi de açıkça bozulmaktadır. Bu doğrultuda dava konusu plan değişikliği incelendiğinde;

    • Özellikle Emsal ve İnşaat Alanı değerlerindeki artışın hangi gerekçelere dayandığı, niçin yoğunluk artışı yapıldığına dair herhangi bir bilimsel ve çevresel etüde dayalı teknik gerekçesinin olmadığı,

    • Değişiklik ile oluşturulan yeni planın çevresiyle kurduğu ilişkinin, yapı yoğunluğunun irdelenmediği; yakın çevresindeki ulaşım-dolaşım sistemine etkileri, kent bütününe etkisi ve zorunlu alt yapı alanlarının dağılımına etkileri gibi zorunlu teknik çalışma ve değerlendirmelerin yapılmadığı,

    Yukarıda kısaca özetlendiği üzere, söz konusu plan değişikliği hiç bir bilimsel ve çevresel teknik etüt çalışmaları yapılmadan parçacı olarak ele alınmış olup yasal standartlara uyulmayarak ve aynı zamanda planlama mevzuatına aykırı olarak gerçekleştirildiğinden şehircilik ilkeleri, kamu yararı ve planlama esasları ile bağdaşmayan nitelikler taşımaktadır.

    Nazım imar planlarında yapılacak değişiklikler, yönetmelikte de hükme bağlandığı üzere, plan hazırlanırken öngörülen ana kullanım kararlarını, planın bütünselliğini ve sosyal donatı dengesini bozucu nitelikte olamaz. Eğer Nazım İmar planında bir değişiklik yapılması gerekiyorsa, bu değişikliğin şehircilik ilkeleri ve kamu yararı açısından zorunlu olduğunun bilimsel olarak ortaya konması gerekmektedir.

    Dava konusu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliklerinin gerekçeleri bilimsel, nesnel ve teknik olarak ortaya konmamıştır. Genel kullanım kararlarının verildiği bir plan türü olan nazım imar planının tanımı ve işlevi göz önünde bulundurulduğunda nazım imar planındaki herhangi bir kullanım kararının plan bütünü göz ardı edilerek parsel ölçeğinde değiştirilmesi planlama tekniklerine aykırıdır.

    Yaşam alanı düzenlenmesinde planlama alanın ve çevresinin ihtiyaçları doğrultusunda yasal standartlara göre belirlenmesi zorunlu “Kentsel Sosyal ve Teknik Altyapı“ alanlarının kamulaştırma yapılamayacağı gerekçesi ile Park Alanı kullanımı kaldırılarak yerlerine herhangi teknik gerekçe olmaksızın “Ticari Rekreasyon Alanı” adı ile yeni bir kullanım getirilmiştir. Plan Notları ile içerisinde birçok farklı kullanımın bir arada kullanılması öngörülen karma kullanımın yeni teknik altyapı ihtiyacına yönelik herhangi bir öneri öngörülmemiş; parsel ölçeğinde alanın çevre fonksiyonlarla ilişkilerini ve doğacak altyapı gereksinimleri göz ardı edilmektedir. Parsel ölçeğinde mülkiyet gerekçelendirilerek “Kentsel Sosyal ve Teknik Altyapı“ alanlarının “Ticari Rekreasyon Alanı” kullanımına dönüştürülmesi nazım plan ana kararını bozucu nitelikte olduğundan planlama esasları ve şehircilik ilkelerine uymamaktadır.

    Bu nedenle mevzuatta yer verilen plan değişikliğine aykırı olarak herhangi bir kamu yararı niteliği taşımayan, kişiye özel ayrıcalıklı yapılaşma hakkı tanıyan bu değişikliğin iptal edilmesi gereklidir.

    b. Parsel ölçeğinde yapılan dava konusu plan değişikliği 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kapsam ve niteliğinde hazırlandığından ilgili mevzuata, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırıdır

    Planların kapsam ve nitelikleri 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinde tanımlanmıştır. İmar Kanununun TANIMLAR başlıklı 5. Maddesinde “…

    “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.

    şeklinde tanımlanmıştır.

    Tanımda da ifade edildiği gibi, nazım imar planları bilimsel araştırmaların sonucunda ve yerleşmelerin her türlü ihtiyacı göz önüne alınarak hazırlanan kapsamlı planlardır. Bu planlarda genel kullanım kararları, yerleşmelerin gelişme yön ve büyüklüğü gibi kararları, planların hizmet ettiği nüfus büyüklüğüne göre tanımlayan üst ölçekli planlardır. Nazım İmar planlarının tanımı içinde yer alan “..arazi parçalarının genel kullanış biçimleri…” imar Kanunu ve ilgili yönetmelikler bütününde yer verilen; konut, sanayi, turizm gibi kullanımlarla birlikte kamusal hizmetler için sosyal ve teknik hizmet alanları da ayrılmaktadır. Bu kamusal hizmet alanları mahalle, semt, bölge ve yerleşimin bütününe denk gelen büyüklüklerde hizmet eden eğitim, sağlık, kültür, spor, açık yeşil alanlar, yollar, otoparklar gibi kullanımlardır. Bu kullanımlar imar planları ile öngörülen nüfusun ihtiyacına yönelik olarak belirlenmektedir. Bu planlarda parsel ölçeğinde yapılaşma şartlarının belirlenmesi mevzuata aykırıdır.

    Yine aynı Kanunun tanımlar başlığı altında uygulama imar planı tanımlanmıştır,

    “… tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.”

    Tanımdan da anlaşılacağı üzere uygulama imar planları üst ölçekli planlara uygun olarak hazırlanan yapı adalarının yoğunluğu ve düzeninin belirlenmesi ve bunların uygulamasına yönelik ayrıntıları belirleyen planlardır.

    Genel kullanım kararlarının verildiği bir plan türü olan nazım imar planının tanımı, kapsamı ve işlevi göz önünde bulundurulduğunda parsel bazında uygulamaya esas düzenlemelere yer verilmesi imar kanunu hükümlerine göre olanaklı değildir.

    Dolayısı ile dava konusu nazım imar planının plan hükümlerinde, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yerine geçen, parsel bazında yapılaşma koşullarına yer verilmesi açıkça planlama mevzuatına, şehircilik ilke ve esaslarına aykırıdır.

    c. Plan Değişikliği “sosyal ve teknik altyapı alanlarında” bir değişiklik niteliği taşıdığından, mevzuata belirlenen standartlara ve kamu yararına açıkça aykırıdır.

    İmar Mevzuatında İmar Planlarında planlama alanı içerisinde yer alan nüfusun ihtiyacı olan Kentsel, Sosyal ve Teknik Altyapı Alanları hakkında minimum değerler belirlenmiştir. Bu belirlenen en az değerlere uyulması yasal zorunluluk olmasına rağmen uyulmaması ilgili mevzuata, planlama esasları ve şehircilik ilkelerine aykırıdır.
    Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin İkinci Bölümünde “Plan Yapımına Dair Esaslar” başlığı altında yer alan 16. maddesinde dava konusu plan değişikliklerinin konusu olan “Sosyal ve Teknik Donatı Alanlarına” ilişkin standartlara yer verilmektedir.

    Yine Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin Üçüncü Bölümünde “İmar Planı Değişikliğinde Uyulması Gereken Esaslar” bölümünde yer alan 28. Maddesinde:

    “Madde 28 – İmar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, adedinin, ifraz şartlarının değiştirilmesi sonucun nüfus yoğunluğunun arttırılmasına dair imar planı değişikliklerinde
    1) (Değişik bent: 02/09/1999 – 23804 sayılı R.G. Yön/9. md.) Artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları EK-1 de belirtilen standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılır ve/veya artırılır.
    2) Kat dedi arttırılmasının istenmesi durumunda; önerilecek kat adetlerinin tayininde aşağıdaki formüle göre bulunacak bir yoldaki karşılıklı bina cepheleri arasındaki asgari uzaklık, sağlanacaktır.”
    Hükümlerine yer verilmiştir.

    Yönetmeliğin 28. Maddesinde imar planlarında verilen inşaat emsalinin değiştirilmesi sonucu nüfus yoğunluğunun arttırılmasına dair yapılan plan değişikliklerinin getirdiği nüfusun sosyal ve teknik alt yapı alanlarının ayrılması hükme bağlanmıştır. Böylece plan bütünlüğü kentsel donatı yönünden sürdürülebilmektedir. Dava Konusu plan değişiklikleri ile Kentsel Sosyal ve Teknik Altyapı“ alanlarının “Ticari Rekreasyon Alanı” kullanımına dönüştürülmesi ile farklı kullanımların bir arada yer alması ile artan ihtiyaçlar ve emsal değerinin 0.15’e artırılması ile artan altyapı gereksinimleri yapılan plan değişikliğinde göz ardı edilmiştir. Plan değişikliği kapsamlı çözümlemeye olanak veren 1/5000 ölçekte gerçekleştirildiği halde, parseller ölçeğinde yapılmıştır. Plan bütününde ulaşım ilişkileri, ticaret alanlarının dağılımı, konut ve ticaret alanının getireceği sosyal ve teknik altyapı problemleri değerlendirilmeksizin, tek tek parseller ölçeğinde “Ticari Rekreasyon Alanı” olarak belirlenen alanda karma kullanımı kararının getirilmesi planlama ilkelerine ve planlama tekniklerine aykırıdır.

    Doğabilecek altyapı sorunlarında yönelik herhangi bir öneri getirilmemiş olup; böyle bir plan değişikliği önerisi yoğunluk artışı ile yaratılacak altyapı sorunları açısından yetersiz bir yaklaşımdır. Tek parsel ölçeğinde yapılan plan değişiklikleri ile Kentsel Sosyal ve Teknik Altyapı“ alanlarının “Ticari Rekreasyon Alanı” kullanımına dönüştürülmesi ile farklı kullanımların bir arada yer alması, yapı yoğunluğu artması ve Açık Yeşil Alan niteliğindeki rekreasyon alanı içerisinde “ticaret” kullanımlarının yer alabilmesinin sağlanması, bu bağlı olarak kullanıcı yoğunluğunun arttırılması, Yoğunluk ve Kullanım değişikliğinin çevre fonksiyonlarla ilişkisi, etkisi ve teknik altyapı sorunlarına neden olabilecek bir uygulamadır ve bu uygulamanın planlama hiyerarşisi ve planlama ilkelerine aykırı olduğu açıktır.

    Davalı idare “dava konusu Park Alanı” olarak mevcutta düzenlenmiş parsellerde haklı ve bilimsel bir gerekçe sunulmadan, tek tek parsel ölçeğinde yapılan plan değişiklikleri ile alanın ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen sosyal ve teknik donatı alanları değiştirilmiştir. Bu yeni kullanım önerisi ile, mevcut nüfus için belirlenmiş açık ve yeşil alanlar kaldırılmış, alanda değişen sosyal ve teknik altyapı ihtiyacına yönelik bir öneri getirilmemiştir. Bu nedenle kamu ihtiyacı gözardı edilerek, kişiye özel plan notu değişikliğinin yapılması bilimsel, hukuki ve teknik olarak planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırıdır.

    d. Donatı dengesini bozan Plan Değişikliği, “Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik” hükümlerine aykırıdır.

    Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin “İmar Planı Değişikliğinde Uyulması Gereken Esaslar” bölümünde yer alan 27. Maddesine göre:

    “İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
    1- İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır.
    2- İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.”

    Yönetmeliğin 27. Maddesinde imar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

    Aynı madde gereğince “İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle “ mümkün olabilmektedir. Böylece plan bütünlüğü kentsel donatı yönünden sürdürülebilmektedir.

    Dava Konusu plan değişiklikleri ile “Park Alanı” olarak ayrılan alanlar kaldırılarak; farklı kullanımlarının bir arada kullanılmasına yönelik plan notu değişikliği ile “Ticari Rekreasyon Alanı” adı ile yeni bir kullanım önerilmiştir.

    Yasada tanımlanan “tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle” ifadesine açıkça aykırı olarak kaldırılan donatı alanlarına yönelik herhangi bir öneri getirilmemiştir.

    Dava konusu plan değişikliğinde E:0.15 ve H:2 kat olarak belirlenmiş ve yeni önerilen “Ticari Rekreasyon Alanı”na yönelik plan notlarına “Ticari Rekreasyon alanlarında eğlence, dinlence, piknik ihtiyaçlarının karşılanabileceği lokanta, çay bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlarla teniz, yüzme, mini golf gibi her türlü sportif faaliyet yer alabilir” eklemesi yapılmıştır. Mevcutta park alanı olarak düzenlenen 34.361 m² alan içerisinde dava konuşu plan değişikliği ile 5.155m² alanda yapılaşma hakkı tanınmıştır.

    Plan notu eklemesi ile niteliği değiştirilen “Ticari Rekreasyon Alanları”na yönelik planda bu kullanımların bir birinden farklı teknik ve sosyal altyapı ihtiyaçları olduğu halde her hangi bir teknik ve sosyal altyapı önerisi veya öngörüsü yoktur.

    Plan değişikliği ile emsal değerlerinde teknik gerekçe olmaksızın inşaat alanı arttırılmıştır. Yapı yoğunluğu giderek artan kentimizde, planlamanın eşitlik ilkesi gözardı edilerek kişiye özel, tek tek parseller için yapılan plan değişikliği ile kamu ortak kullanım alanları kaldırılarak yerine yapı yoğunluğunun arttıran kullanım kararlarının önerilmesi bilimsel, hukuki ve teknik olarak planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırıdır.

    DELİLLER : Davalı İdare tarafından verilen dava konusu kararlar, plan çizimleri, plan notları ve her türlü belgeyi ihtiva eden işlem dosyaları, itiraz yazıları keşif ve bilirkişi incelemesi ve her türlü delil.

    SONUÇ VE İSTEM : Açıklanan ve Mahkemenizce resen saptanacak nedenlerle;

    Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.06.2011 gün ve 1791 sayılı kararı ile onaylanan, “Çankaya İlçesi Karakusunlar Kadastro 7490 ve 7492 parsellerde 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği”nin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına takiben iptaline, karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

    TMMOB Şehir Plancıları Odası
    (Ankara Şubesi)

Yorum bırakın